KONDA Araştırma ve Danışmanlık Genel Müdürü Bekir Ağırdır, OKUYAY Platformunun sonuç toplantısına katıldı
|KONDA AraÅŸtırma ve Danışmanlık Genel Müdürü ve yazar Bekir Ağırdır, Türkiye Yayıncılar BirliÄŸi öncülüÄŸünde hayata geçirilen OKUYAY Platformunun sonuç toplantısına konuk oldu.Yeni tip koronavirüs salgını sebebiyle çevrim içi düzenlenen toplantıda Ağırdır, 'Türkiye Okuma Kültürü AraÅŸtırması 2019 ve Pandemi Sürecinin Toplumsal Etkileri' baÅŸlıklı bir konuÅŸma yaptı.Ağırdır, Türkiye Okuma Kültürü AraÅŸtırması 2019'un oldukça kapsamlı bir araÅŸtırma olduÄŸunu belirterek, 2 bin 929 kiÅŸiyle yüz yüze görüÅŸüldüÄŸünü söyledi.'Toplum aslında kitaba ve kültürel deÄŸiÅŸime yüzünü dönmüÅŸ'Türkiye'de son 10 yıldır yaÅŸanan siyasi gerilimlerden kaynaklı, toplumun entelektüel seviyesi noktasında negatif düÅŸünüldüÄŸünü aktaran Ağırdır, 'Her ÅŸeyden önce Türkiye Okuma Kültürü AraÅŸtırması 2019, bu topluma olan inancımızı, umudumuzu tazeledi diye düÅŸünüyorum. Çünkü genel olumsuz kanaatlerin tersine konuları, içeriÄŸi tartışılabilir. Ama Türkiye'deki insanların yüzde 64'ü 3 ayda bir kitap okuyor.' dedi.Ağırdır, platform öncesinde KONDA olarak 2008'de yaptıkları 'Hayat Tarzı AraÅŸtırmaları'nda Türkiye'deki okuma kültürünün yüzde 30 civarında olduÄŸuna iÅŸaret ederek, ÅŸöyle devam etti: 'Yani 2008'den 2019'a okuma alışkanlığı yüzde 60'a çıkmış. DoÄŸrusunu isterseniz bu bulguya ÅŸaşırmadım. AraÅŸtırma bulgularından sonra bütün soruların cevaplarını ortaya koyduÄŸumuzda, kitap okumayan ya da kitaba uzak kitle olarak tanımlayabileceÄŸimiz, Türkiye'de aÅŸağı yukarı yüzde 23'lük bir kesim var. Tahmin edileceÄŸi gibi bunların her ÅŸeyden önce eÄŸitim seviyeleri düÅŸük. Åžunu da hatırlatmalıyız ki, ülkede hala yüzde 8 okuma yazma bilmeyen insan var. Bu yüzde 23'e ilaveten yüzde 16'lık bir küme daha var ki, bir biçimde 'eskiden okudum' diyenler. Muhtemelen 'öÄŸrencilik yıllarında okudum' diye düÅŸünerek cevap vermiÅŸ olabilir. AÅŸağı yukarı toplumun yüzde 39'luk kesimi de okuma kültüründen çok nasibini almamış. Ama buna karşılık yüzde 42 insan ki okuyanlar kümesi, bunların 3'te biri 24 yaÅŸ altında 4'te biri öÄŸrenci. Yüzde 19'luk bir kısım daha var ki okumaya daha yakın duruyor. Ama iÅŸ yoÄŸunluÄŸu, gelir durumu gibi çeÅŸitli nedenlerle kitap okumaya yeterince vakit ayıramadığını söylüyor. Genel olarak bizim KONDA olarak temel yorumumuz toplum aslında kitaba ve kültürel deÄŸiÅŸime yüzünü dönmüÅŸ.''Türkiye pandemide yeniden dayanışmayı keÅŸfetti'Türkiye'nin son dönemde gecikmiÅŸ bir modernlik yaÅŸadığına dikkati çeken Bekir Ağırdır, 'Yani Batı ülkelerinin, 1930'lardan 1980'lere kadar süreç içerisinde yaÅŸadığı kentleÅŸme, gündelik hayat pratikleri bakımından modernleÅŸme, buna baÄŸlı olarak deÄŸer dünyaları açısından bütün zihin referanslarını, Türkiye'deki insanlar son 10-20 yılda yaşıyor. Bu gecikmenin telaşıyla da son derece hızlı ve savruk yaşıyorlar. Belki içini doldurmadan, sığ bir yüzeyden yaşıyorlar ve belki kutuplaÅŸmalar nedeniyle ayrı deÄŸer setlerine saplanarak yaşıyorlar. Yine de Türkiye toplumu son hızla metropolleÅŸiyor ve kentli pratiklere yöneliyor. Bunun yanı sıra teknolojik sıçrama, benim 'sanayi toplumundan bilgi toplumuna dönüÅŸ' dediÄŸim, çaÄŸ deÄŸiÅŸimine de hızla adapte olmaya çalışıyor.' deÄŸerlendirmesinde bulundu.Ağırdır, pandemi dönemine de deÄŸinerek, sözlerini ÅŸöyle tamamladı: 'Pandemi boyunca Türkiye toplumu ilk defa çok uzun süreden sonra kaybettiÄŸi dayanışma duygusunu yeniden keÅŸfetti. Çünkü ilk defa siyasi gerilimlerden, kimlik sıkışmalarından, kutuplaÅŸmalardan ya da metropolleÅŸmenin ürettiÄŸi, mekansal deÄŸiÅŸimlerden dolayı giderek komÅŸu iliÅŸkilerimiz, sokakla, mahalleyle iliÅŸkilerimiz kaybolmuÅŸtu. Ama pandemi, Türkiye'de yeniden Türk toplumunun DNA'larında olan ve çok güçlü bir biçimde deneyimlediÄŸi, yine çok güçlü bir ÅŸekilde toplumsal bellekte yer alan dayanışmayı yeniden keÅŸfettirdi ve bunun ürettiÄŸi çok ciddi bir fırsat alanı var önümüzde. Yani giderek memleketimiz için, sokağımız için kaygılanmayı öÄŸrendik. Dolayısıyla bu kaygı ve özenin sonucuyla karşı karşıyayız. Giderek toplum, bir bakıma yeniye dair bütün krizlerin, kutuplaÅŸmaların geçeceÄŸi görüÅŸünde ve yeni bir hayata dair her birimiz yeni düÅŸüncelere ufuk açmış durumdayız. Toplumda geleceÄŸe dair ciddi bir umutlanma ihtiyacı yeÅŸermiÅŸ durumda ve umutlanma o ihtiyacını besleyenlerden birisi tam da OKUYAY Platformunun bahse konu olan kültürel geliÅŸim, kitapla olan iliÅŸkimiz, yeni bilgilere açık olmamıza teÅŸne bir ruh halinin olduÄŸunu sanıyorum. Nitekim bu anlamda pandemi döneminde yaptığımız araÅŸtırmalardan sadece 6 ayda kitap satışları 2 katına çıkmış durumda. 2020 ocak ayı ile 2020 mayıs arasında internetten kitap alanların sayısı 2'ye katlanmış.'
Bir önceki yazımız olan OKUYAY Platformu çalışmalarının sonuçları açıklandı başlıklı makalemizde Avrupa Birliği, Dışişleri Bakanlığı ve Haber hakkında bilgiler verilmektedir.