TSB Başkanı Atilla Benli sigorta sektörünü değerlendirdi: (1)

Türkiye Sigorta BirliÄŸi (TSB) BaÅŸkanı Atilla Benli, Emeklilik Gözetim Merkezi’nin verilerine göre Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve otomatik katılımdaki toplam katılımcı sayısının 12,6 milyonu aÅŸtığını, devlet katkısı dahil toplam fon büyüklüğünün ise yaklaşık 171 milyar TL’ye ulaÅŸtığını belirterek, ‘Bireysel Emeklilik Sistemi ve otomatik katılım uygulamasında 2020 yılının 11 aylık döneminde fon büyüklüğünde yüzde 30’a yakın önemli bir artış oldu. Bu durum salgın döneminde sisteme olan güvenin de bir iÅŸareti olarak deÄŸerlendirilmektedir.’ dedi.Benli, sigorta sektöründeki 2020 yılı geliÅŸmelerini ve 2021 yılı öngörülerine iliÅŸkin AA muhabirine yaptığı deÄŸerlendirmede, Kovid-19 salgını nedeniyle yaÅŸanan tecrit uygulamaları ile dünya ekonomisinin 2020 yılının ilk 8 ayında neredeyse durma noktasına geldiÄŸini söyledi.Kovid-19 salgını nedenli seyahat kısıtlamalarının sektörde seyahat saÄŸlık sigortalarında ciddi bir azalma olarak kendini gösterdiÄŸini, ancak sektörün lokomotif branÅŸları olan kasko, yangın, trafik, devlet destekli tarım sigortalarında belirli oranlarda artış olduÄŸunu ve toplam poliçe sayısında büyük bir düşüşün yaÅŸanmadığını ifade eden Benli, sektörün, salgın nedeniyle uzaktan çalışmaya iÅŸ gücü ve teknolojik altyapısı vasıtasıyla kolaylıkla adapte olduÄŸunu, gerek iÅŸ süreçlerinde gerekse sigortalıya sunulan hizmetlerde herhangi bir aksama yaÅŸanmadığını dile getirdi.’Ticari alacak sigortası hasar maliyetlerinin önemli ölçüde artması beklenmektedir’Benli, sektör açısından salgından en fazla finansal sigortalar branşının etkilendiÄŸini aktararak, ÅŸunları kaydetti: ‘BilindiÄŸi üzere, ÅŸirketlerin yurt dışı ve yurt içinde gerçekleÅŸtirmiÅŸ olduÄŸu satışları teminat altına alan alacak sigortası, iÅŸletmelerin likidite riskini bertaraf etmek açısından önemli bir üründür. Günümüz ekonomik koÅŸullarında en önemli risklerden biri satışı gerçekleÅŸtirilen mal ve hizmetlere iliÅŸkin tahsilatın zamanında yapılamamasıdır. Kovid-19 salgınının küresel ekonomide yaratacağı en önemli risklerin başında da ticari alacakların ödenememesi gelmektedir. Salgın sürecinde neredeyse her firma vadesinde ödenmeyen alacak sorunu ile karşılaÅŸmıştır.İçinde bulunulan durum ilk etapta özellikle yurt içinde faaliyeti duran iÅŸletmelerin tedarikçilerine yapacağı ödemeler ile ihracat alacaklarında gecikmeye, dolayısıyla alacakların tahsilinde güçlük ve ticari alacak sigortasına iliÅŸkin tazminat taleplerinde artışa neden olmuÅŸtur. Bu riskini güvence altına alan firmalar yeni iÅŸ fırsatlarını tahsilat kaygısından uzak bir ÅŸekilde deÄŸerlendirebilmekte, yeni pazar ve ürünlerle istikrarlı bir ÅŸekilde büyüme gerçekleÅŸtirerek krizi fırsata çevirebilmektedir. Buna baÄŸlı olarak önümüzdeki dönemde de ticari alacak sigortası hasar maliyetlerinin önemli ölçüde artması beklenmektedir.”Sigorta ÅŸirketlerinin 2020’nin üçüncü çeyreÄŸi itibarıyla aktif büyüklüğü yaklaşık 290 milyar TL’ye ulaÅŸtı’Benli, nakliyat sigortaları açısından da oldukça zorlu bir yıl olduÄŸunu belirterek, dünya ticaret hacmiyle ve döviz kuru dalgalanmalarıyla doÄŸru orantılı olan yük sigortası primlerinin ticaret hacmindeki azalmaya baÄŸlı olarak olumsuz etkilendiÄŸini, 2021 yılında salgının seyrine baÄŸlı olarak taşımacılık sektörünün yeniden hareketlenmesi ve yük sigortalarında da yukarı yönlü bir hareketlenme yaÅŸanmasının beklendiÄŸini söyledi.2020 yılının, salgın ve doÄŸal afetler nedeniyle hem bugün hem de güvenli yarınlar için hayattaki risklere karşı, sürdürülebilir bir yaÅŸam standardı saÄŸlama noktasında sigortanın bir ihtiyaç olduÄŸunu tüm yönleriyle hatırlatan bir yıl olduÄŸuna iÅŸaret eden Benli, ’24 Ocak’ta Elazığ ve Malatya baÅŸta olmak üzere doÄŸu illerimizi etkileyen deprem yaÅŸanmış, yaz aylarında Ankara, Burdur ve Bursa, Giresun ve Rize’de sel ve dolu felaketleriyle karşı karşıya kalınmış, 30 Ekim Ä°zmir depremi de baÅŸta Ä°zmir olmak üzere Ege bölgesindeki illerimizi etkilemiÅŸtir. Pandemi, saÄŸlığın ve saÄŸlık sigortalarının önemini bir kere daha ortaya çıkarmış diÄŸer taraftan tarım üretiminin vazgeçilmezliÄŸi ve tarım sigortalarının gerekliliÄŸi herkes tarafından kabul edilmiÅŸtir. Sektörümüz tüm afetlerin ardından hızla hareket ederek hasar tespit çalışmaların ve ödemeleri baÅŸlatmış pandemi döneminde de devletimizin aldığı ekonomik tedbirlerde üzerine düşeni yapmıştır.’ dedi.Benli, tüm bu geliÅŸmeler doÄŸrultusunda prim üretiminde kasım sonu itibarıyla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20,1 büyüme yaÅŸandığını, hayat dışı branÅŸlarda yüzde 17,5 artışla 59,4 milyar TL ve hayat branşında yüzde 33,5 artışla 13,3 milyar TL olmak üzere toplam 72,7 milyar TL prim üretimi gerçekleÅŸtirildiÄŸini aktararak, sigorta ÅŸirketlerinin 2020’nin üçüncü çeyreÄŸi itibarıyla aktif büyüklüğünün yaklaşık 290 milyar TL’ye ulaÅŸtığını dile getirdi.Sigorta sektörünün pek çok projeye saÄŸladığı teminatla Türkiye ekonomisinin sürdürülebilirliÄŸinde kritik bir fonksiyon üstlendiÄŸini ifade eden Benli, ‘ÖdediÄŸimiz tazminatlarla bir yandan kiÅŸi ve kurumları korurken diÄŸer yandan devletin yükünü hafifletiyoruz. Sektör olarak 2019 yılında 3,6 milyar TL’si hayat ve 35,9 milyar TL’si hayat dışı olmak üzere toplam 39,6 milyar TL tazminat üstlenmiÅŸ durumdayız. 2020’nin üçüncü çeyreÄŸi itibarıyla üstlendiÄŸimiz tazminat tutarı 31,4 milyar TL’ye ulaÅŸtı.’ diye konuÅŸtu.2020 yıl sonunda hayat sigortalarındaki brüt prim üretiminin 14 milyar TL olması bekleniyorBenli, bankaların, kredi kuruluÅŸlarının kredilerini yeniden yapılandırması, geri ödemelerin ertelenmesine yönelik aldıkları tedbirlerle uyumlu olarak, hayat sigortası alanında faaliyet gösteren ÅŸirketlerin, bireysel kredilerle baÄŸlantılı olarak akdedilmiÅŸ olan hayat sigortaları kapsamındaki riskler için kredi süresinin uzatıldığı poliçelerde erteleme süresi boyunca ilave prim almadan teminat vermeye devam ettiÄŸi, bu durumun sigortalıların güveninin artmasını, dolayısı ile iptal oranlarının azalmasını saÄŸladığını bildirdi.DiÄŸer yandan bireysel kredi hacmindeki büyümenin, Türkiye’de hayat sigortaları prim üretimindeki en önemli etkenlerden biri olduÄŸuna dikkati çeken Benli, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Pandemi sürecinde gerçekleÅŸen faiz indirimlerinin etkisiyle konut, araç ve ihtiyaç kredileri hacminde artış yaÅŸanırken, bu artışlarla birlikte kredi baÄŸlantılı sigortaların ağırlıklı olduÄŸu hayat branşında da 2020 yılının haziran ve temmuz aylarında aylık bazda yüzde 100’ün üzerinde büyüme gerçekleÅŸti. Bununla birlikte AÄŸustos 2020-Ekim 2020 döneminde kredi maliyetlerinde gerçekleÅŸen görece artış nedeniyle bu üç aylık dönemde yazılan prim tutarı, geçen yılın aynı döneminde gerçekleÅŸen üretim ile aynı seviyede kaldı. Bu bilgilerin ışığında, hayat branşında 2020’nin ilk on ayında yüzde 41 seviyesinde büyüme ile yazılan prim tutarı 12,2 milyar TL seviyesini aÅŸtı. Ekim 2020 itibarı ile mevcut veriler ışığında yapılan projeksiyonda 2020 yıl sonunda hayat sigortalarındaki brüt prim üretiminin 14 milyar TL civarında gerçekleÅŸmesi beklenmektedir.”BES ve otomatik katılımdaki toplam katılımcı sayısı 12,6 milyonu aÅŸtı’Benli, salgının Türkiye’de etkilerini gösterdiÄŸi 2020 yılı mart ayından sonra katılımcı sayısında azalmalar görülse de, temmuz itibarıyla bir toparlanma eÄŸilimine girildiÄŸini belirterek, ‘Bunun yanı sıra emeklilik yatırım fonlarının baÅŸarılı performansı ile toplam fon büyüklüğünde de artış devam etmektedir. Emeklilik Gözetim Merkezi’nin 18 Aralık 2020 verilerine göre BES ve otomatik katılımdaki toplam katılımcı sayısı 12,6 milyonu aÅŸtı. Devlet katkısı dahil toplam fon büyüklüğü ise yaklaşık 171 milyar TL’ye ulaÅŸtı.’ dedi.Bireysel Emeklilik Sistemi ve otomatik katılım uygulamasında 2020 yılının 11 aylık döneminde fon büyüklüğünde yüzde 30’a yakın önemli bir artış olduÄŸunu vurgulayan Benli, ‘Söz konusu artış katılımcıların sisteme düzenli olarak katkı payı yatırmaya devam etmesi ve emeklilik yatırım fonlarının baÅŸarılı performansından kaynaklanmaktadır. Bu durum salgın döneminde sisteme olan güvenin de bir iÅŸareti olarak deÄŸerlendirilmektedir. 2020 yılının son ayında da büyüme performansının benzer ÅŸekilde devam ederek sistemdeki fon büyüklüğünün artmasını bekliyoruz.’ diye konuÅŸtu.’Metal yakalı’ yapay zeka algoritmaları, ‘beyaz yakalılar’ın operasyon yükünü alıyorBenli, sigortacılık sektöründe son 10 yıldaki geliÅŸmelere bakıldığında, iÅŸ yapış ÅŸekillerinde önemli deÄŸiÅŸiklikler meydana geldiÄŸini belirterek, aslında söz konusu deÄŸiÅŸikliklerin teknolojik geliÅŸmelere baÄŸlı olarak salgın öncesindeki dönemde baÅŸladığını ve salgınla birlikte ivme kazandığını söyledi.Tüm sektörlerde olduÄŸu gibi, sigortacılık sektöründe de dijitalleÅŸme rüzgarının hız kesmeden esmeye devam ettiÄŸini ifade eden Benli, 2016 yılından bu yana birçok sigorta ÅŸirketinin bu alanda yatırım yapmaya baÅŸladı, son 2 yıldır da yapay zeka algoritmalarının hayatlarında aktif olarak yer aldığını dile getirdi.Benli, trafik gibi standart teminatlara sahip olan sigorta branÅŸlarında otomatik fiyatlamaya olanak sunma, satış sonrası hizmet süreçlerinde müşteri taleplerine anında dönüş yapabilme gibi fonksiyonlarıyla ‘metal yakalı’ yapay zeka algoritmalarının, ‘beyaz yakalı’ çalışanların stratejik iÅŸ kollarında daha fazla zaman harcamaları avantajını sunduÄŸunu vurguladı.’Metal yakalı’ yapay zeka algoritmalarının insan üzerindeki operasyon yükünü almasıyla beraber, hataya açık birçok süreci de otomatik kontrol mekanizmalarıyla sıfır hata ile yürüttüğünü aktaran Benli, ÅŸunları kaydetti: ‘ÖrneÄŸin, RPA (robotic process automation) uygulamaları hasar süreçlerini kontrol ve iÅŸ tekrarı gibi kayıplara kapatırken, görüntü iÅŸleyen algoritmalar karlılık maksimizasyonuyla beraber, suistimal kapısını da kapatarak hasar süreçlerinin çehresini deÄŸiÅŸtirmeye baÅŸlamıştır. Hasar süreçlerinde pandemi dönemindeki en majör deÄŸiÅŸikliklerden bir diÄŸeri de hasar süreçlerinde yerinde yapılan hasar incelemesi yerine teknolojinin de yardımı ile uzaktan inceleme uygulamalarına baÅŸlanmış olmasıdır. Droneler aracılığı ile 2D, 3D fotoÄŸraflar ve videolar ile hasar büyüklüğü kısa süre içerisinde tespit edilebilmektedir. Yine bu görüntülerin veriye dayalı analizleri ile hasar incelemeleri yapılmaya baÅŸlanmış, geleneksel yöntemlerle günleri bulan iÅŸlem süreleri, saatler ve hatta dakikalar içerisinde sonuçlandırılarak kapatılmaktadır.’

Bir önceki yazımız olan Fındıklı'da belediyeye ait orman evinde yılbaşında piknik düzenleyen 16 kişiye para cezası başlıklı makalemizde Fındıklı, Güncel ve İl Jandarma Komutanlığı hakkında bilgiler verilmektedir.