‘Bizim ABD’den beklentimiz Türkiye’yi küçük görmemesi, küçümseme yanlışına düşmemesidir’
|Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli, 'Bizim ABD'den beklentimiz Türkiye'yi küçük görmemesi, küçümseme yanlışına düÅŸmemesidir' dedi.MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuÅŸtu. 10 Kasım'ın Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 82'nci vefat yıl dönümü olduÄŸunu anımsatan Bahçeli, 'Aziz Atatürk, harap olmuÅŸ bir ülkeyi, yorgun düÅŸmüÅŸ bir milleti yeniden kuvvet haline getiren liderdir. Önce vatanı kurtaran, sonra devleti kuran büyük bir komutan, muktedir bir siyasetçidir. Fani hayatı, kutlu varlığından güç ve ilham aldığı Türk milletine hizmetle geçen ilkeli ve inanmış bir insandır. Atıl ve hareketsiz duran milleti, aciz ve çaresiz olan aydın ve eÅŸrafı adım adım uyanışa sevk etmeyi, ortak hedeflere yönlendirmeyi baÅŸarmış önder bir ÅŸahsiyettir. Çağın stratejik boÅŸluklarını gören, bölgesel ve küresel dengeleri isabetle teÅŸhis eden, son aÅŸamada İmparatorluÄŸumuzun yıkıntıları arasından yepyeni bir Türk devletini adeta cevher gibi bulup çıkaran yüksek vasıflı dava adamıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'dir, büyük Türk milletidir, Türk milliyetçiliÄŸinin muazzez yüzü, muteber yüreÄŸidir' ifadelerini kullandı.'BİZ NE BİDEN ÅžAKÅžAKÇIYIZ, NE TRUMP SEVDALISIYIZ'Amerika BirleÅŸik Devletleri'nde baÅŸkanlık seçiminin 3 Kasım'da yapıldığını, her ne kadar Trump'ın itirazlarını seslendirse de Demokrat Parti adayı Joe Biden'ın 46'ıncı baÅŸkan olarak seçildiÄŸini hatırlatan Bahçeli, ÅŸunları aktardı: 'Bu durum iÅŸleyen demokratik çarkın bu ülkedeki doÄŸal bir sonucudur. Milliyetçi Hareket Partisi, ABD BaÅŸkanlık Seçimi'ni elbette yakından takip etmiÅŸ, lazım gelen analiz ve deÄŸerlendirmeleri fikriyatının kalibresiyle yapmış, buna da devam etmektedir. Hiç kuÅŸku yok ki, Amerikalı seçmenlerin takdir ve tercihine saygı duymakla birlikte baÅŸkan adayları arasında taraf tutacak, tercih yapacak köhne bir anlayışa hiçbir zaman kapılmadık, böylesi bir basitliÄŸi aklımızın ucuna dahi getirmedik. Kimin baÅŸkan olup olmadığı öncelikle ABD'lilerin kendi iç meselesidir. Bizim baktığımız yer Türkiye'dir, bastığımız yer BaÅŸkent Ankara'dır, dünyayı kavrayıp okuduÄŸumuz dil aÄŸzımızdaki ana sütümüz Türkçe'dir. Ülkemizin hak ve çıkarları hangi isim ve istikameti gösteriyorsa, seçilen baÅŸkan ve zihniyetinin uygulayacağı politikaların çerçevesi neyi içeriyorsa onunla ilgilenir, ona kafa yorarız. Türkiye'nin tarihi hakları, devlet olmaktan kaynaklı egemenlik kazanımları neyi iÅŸaret ve ifade ediyorsa bizim duruÅŸumuz ve yerimiz orasıdır. Devletlerarası münasebetlerde duygusallık aklın önüne geçerse ikili ve çok taraflı diyaloglar barış, denge ve istikrar kulvarından tehlikeli ÅŸekilde savrulacaktır. Bizim için önemli olan ABD'nin uygulayacağı politikaların muhtevası, bunun da ülkemize, bölgemize ve uluslararası iliÅŸkilere yansıma düzeyleridir. Kaldı ki, biz ne Biden ÅŸakÅŸakçıyız, ne Trump sevdalısıyız, ne filin hortumundan tutuyoruz ne de eÅŸeÄŸe binmek için sıra bekliyoruz, hamdolsun Türk oÄŸlu Türk olarak cihanı kavrıyoruz.''BİZ ABD BAÅžKANLIK SEÇİM KAMPANYASININ NASIL YAPILDIÄžINA, ADAYLARIN HANGİ KAYNAKTAN BESLENDİĞİNE, SEÇİMİN ADİL, ÅžEFFAF VE OBJEKTİF DEMOKRATİK KRİTERLERLE YAPILIP YAPILMADIÄžINA PEK BAKMIYORUZ'Amerika BirleÅŸik Devletleri'nin yönetimindeki deÄŸiÅŸimin göz ardı edileceÄŸi bir ülke olmadığını belirten Bahçeli, bunu bilip kabul ettiklerini anlatarak, 'ABD, özellikle 1. Dünya Savaşı'ndan itibaren dünyanın stratejik denklemlerini etkileyen, askeri, ekonomik ve teknolojik gücüyle medeniyetleri ve milletleri doÄŸrudan ilgilendiren önemli bir ülkedir. Bu yüzden dikkatle ve uyanık bir ÅŸuurla izlenmesinde mutlaka zorunluluk vardır. Biz ABD BaÅŸkanlık Seçim kampanyasının nasıl yapıldığına, adayların hangi kaynaktan beslendiÄŸine, seçimin adil, ÅŸeffaf ve objektif demokratik kriterlerle yapılıp yapılmadığına pek bakmıyoruz. SertleÅŸen siyasi kutuplaÅŸmanın, eyaletler arası gerilimin, yoÄŸunlaÅŸan toplumsal anlaÅŸmazlıkların, seçime ÅŸaibe karıştığına dönük iddiaların ABD'ye nasıl tesir edeceÄŸini, hatta bir çözülme girdabına sokup sokmayacağını bundan sonraki geliÅŸmeler tayin edecektir. Belki de ABD'ye yakın bir gelecekte etnik kamplaÅŸma hakim olacak, bu ülke eyaletler bazında bir ayrışma sürecine sürüklenebilecektir. Kanaatim odur ki yeni ABD BaÅŸkanı'nın dış politika ve uluslararası güvenlik konularında izleyeceÄŸi temel siyaseti zaman içinde daha iyi anlaşılacak ve deÄŸerlendirilebilecektir. BaÅŸkanlığa seçilen Biden'in Türkiye'yi meÅŸgul eden çetrefilli konularda takip edeceÄŸi politikaların müttefiklik hukukuyla ne kadar baÄŸdaÅŸacağını, güven temeli aşınan iki ülke arasındaki iliÅŸkileri koltuÄŸuna oturur oturmaz nasıl ele alacağını zaman gösterecektir. Yine de temkinli, tedbirli, tedarikli ve kuÅŸkulu bir bekleyiÅŸin içinde olduÄŸumuzu herkesin bilmesinde yarar vardır. Çünkü Biden'in geçmiÅŸteki sözleri, temasları, çeliÅŸkileri, gelgitleri, mesafeli tutumu, Türkiye'ye ÅŸaşı ve soÄŸuk bakışı iyimserliÄŸimizin önüne set çekmekte, baraj oluÅŸturmaktadır. Önyargılardan uzak, dostluk ve müttefiklik esasına dayanan, karşılıklı hak ve çıkarları gözetip güçlendiren bir diyalog mekanizmasından iki ülkenin de kazançlı çıkması kuvvetle muhtemeldir. ABD'de açılan bu yeni sayfanın, dünya barışı, uluslararası güvenlik ve istikrar açısından ümit verici bir dönemi baÅŸlatmasını samimiyetle temenni ediyorum' deÄŸerlendirmesinde bulundu.İnsanlık tarihinin, her toplumun, her devletin aynı hızda kalkınamadığını, en zayıftan en güçlüye kadar birbirlerinden farklı kültür ve medeniyet dairesi içerisinde kümelendiklerini gösterdiÄŸini vurgulayan Bahçeli, 'Binlerce yıl boyunca kıtalar arasında zaman zaman bozulan güç dengelerini terazileyen devletlerin, paktların ve blokların varlığı, kuvvetin tek bir elde toplanmasına izin vermemiÅŸtir. Çok kutupluluk dünyanın siyasi ve stratejik tasarımına sürekli egemenlik kurmuÅŸtur. Alışılagelen bu tarihi süreç, son 30 yılda SoÄŸuk SavaÅŸ yıllarının sona ermesiyle birlikte Amerika BirleÅŸik Devletleri'nin tek kutup iddiasıyla ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Kendini rakipsiz gören küresel gücün dünyayı tek başına ve dilediÄŸince tanzim etmeye kalkışması, sosyal, kültürel, ekonomik ve diplomatik karmaÅŸayı günden güne tırmandırmıştır. Dünyanın birçok ülkesinde olduÄŸu gibi maalesef ülkemizde de siyasetçisinden aydınına kadar pek çok kesim bu yeni anlayışı ve dayattığı deÄŸerler sistemini benimsemiÅŸlerdir' diye konuÅŸtu.'BİZİM ABD'DEN BEKLENTİMİZ TÜRKİYE'Yİ KÜÇÜK GÖRMEMESİ, KÜÇÜMSEME YANLIÅžINA DÜÅžMEMESİDİR'Türkiye'nin bugünkü haliyle kendi sorunlarını ihmal etmeden uluslararası alanda söz sahibi olmanın hedefine kilitlendiÄŸini söyleyen Bahçeli, 'YükseliÅŸimizden rahatsızlık duyulmasının yanı sıra, maruz kaldığımız ekonomik, siyasi ve diplomatik sorunların asıl nedeni de budur. ABD ve diÄŸer küresel güçlerle kurulan iliÅŸkilerde direnç gösteren, dirayet sergileyen, inisiyatif üstlenen, öne çıkan, inançla direnen, ben de varım diyen bir Türkiye duruÅŸu malumu olduÄŸumuz ülkelerin uykularını kaçırmaktadır. Emperyalizmin katarına eklemlenen güçler kuÅŸatmayı yaran, kumpası yıkan Türkiye'den ürkmektedir. Biliyorlar ki, uyanan devin ayağına pranga vurmak, boynuna tasma geçirmek dünyanın tersinden dönmesini istemek kadar ahmaklıktır, aptallıktır, saçmalıktır. Türkiye'yi dikkate almadan yapılan tüm hesaplar bozulmaya, buruÅŸturulup atılmaya mahkümdur. DoÄŸu Akdeniz'den Kafkaslar'a, OrtadoÄŸu'dan Balkanlara, Afrika'dan Avrupa'ya Türkiye her yerdedir, nitekim adaletin yanındadır, insaniyetin safındadır, hakça paylaşımın, haysiyetle yaÅŸamanın tarafındadır. Hakkımızı hiç kimseye yedirmeyeceÄŸiz. Hukukumuzu hiç kimseye çiÄŸnetmeyeceÄŸiz. Onurumuza düÅŸkün bir millet olarak milli bekamızla asla oynatmayacağız. İşte muhatabı olduÄŸumuz sıkıntıların kaynağı da burada aranmalıdır. Bizim ABD'den beklentimiz Türkiye'yi küçük görmemesi, küçümseme yanlışına düÅŸmemesidir. Åžayet dost isek buna göre davranmalıdır, ÅŸayet müttefik isek bunun gereÄŸi yapılmalıdır, yok adı konulmamış, ilanı yapılmamış düÅŸman kamplara ayrılmışsak, bunu da bilmemiz hakkımızdır. Tarih boyunca Türk milletinin dostluÄŸu aranmış ve beÅŸeriyet için güven uyandırmıştır. DüÅŸmanlığı ise her zaman korku saçmıştır. Bizim duruÅŸumuz merttir, varlığımızın özü de sözü de birdir, herkes için senettir. Sahnenin önünde kucaklayıp, arka tarafta kurÅŸun atmak namerdin özelliÄŸidir. Türk milleti hiçbir zaman namerde eyvallah etmemiÅŸ, muhtaç düÅŸmemiÅŸtir. Neysek oyuz, göründüÄŸümüz gibi oluruz, olduÄŸumuz gibi de görünürüz. Ölürsem ÅŸehit, kalırsam gazi diyen bir milletin diz çöktüÄŸü, aman dilendiÄŸi, aman sen de dediÄŸi duyulmuÅŸ, görülmüÅŸ ÅŸey deÄŸildir. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaÅŸasın demedik, bundan sonra da demeyeceÄŸiz. Böylesi bir çekingenliÄŸi ve çekimserliÄŸi en baÅŸta ecdadımıza anlatamayız, tarihimize anlatamayız, fıtratımıza yakıştıramayız, Allah muhafaza ÅŸühedanın nurlu yüzüne bakamayız. Yılanı gördük mü ezeriz, ezemezsek kovarız, eÄŸer kovamazsak da kaçmayı düÅŸünmeyiz, imanla karşı çıkarız, irfanla karşı dururuz, eninde sonunda zalimlerin zehrini kursaklarına aynen şırınga ederiz. DostluÄŸumuz maskeli, mesafeli, muhataralı, muvazaalı, mukaveleli deÄŸildir; kaldı ki doÄŸrudur, tutarlıdır, güvenilirdir, adam gibi adamlığın tezahürüdür. ABD yönetiminde görmeyi arzu ettiÄŸimiz tavır da aynısıyla bu olacaktır. Daha adil, daha eÅŸitlikçi, daha hakkaniyetli, daha paylaşımcı, daha huzurlu, daha insani, daha barışsever bir dünya istiyorsak hakim küresel sistemi A'dan Z'ye sorgulamamız lazımdır. Haklının güçsüz, güçsüzün haklı olduÄŸu adaletsizlik sonlanmalıdır. Cemiyet-i Akvam'dan beri söylenen bu olsa da, gerçekleÅŸen maalesef tam tersidir' dedi.ABD'deki baÅŸkanlık seçimi kampanyasına Türkiye'den fiilen ve gıyaben katılıp, adaylar arasında mekik dokuyan ateÅŸli taraftarların varlığını anlayamadıklarını da söyleyen Bahçeli, 'MeÄŸer ne çok Biden ÅŸarlatanı, ne çok Trump soytarısı varmış da haberimiz olmamış. Günlerce medya her meselede olduÄŸu gibi kasıla kasıla ABD BaÅŸkanlık Seçimi'ni yorumlayan yandan çarklı sözde uzman yorumcuların fanatik görüÅŸlerini seslendirmiÅŸtir. Bir baltaya sap olamamış ne kadar ucube varsa siyaset allamesi kesilmiÅŸ, zannederseniz Biden veya Trump'ın akıl hocalığını yapmışlardır. Bizim deÄŸerlendirmemize göre bunların kılavuzluÄŸu karganın kılavuzluÄŸuyla tıpatıp aynıdır. Diliyle dimağı sömürgeleÅŸmekle kalmayan bu güruhun akli ve zihni melekeleri de sönüp gitmiÅŸtir. BeÅŸlik simit gibi dizildikleri televizyon ekranlarına nasıl çıktıkları, nereden bulundukları, hangi müktesebat ve tecrübeye sahip oldukları meçhul ve muammalı olan zevatın ABD'nin BaÅŸkanlık Seçimi'ni hararetle, zaman zaman da hırsla anlatma çabaları traji-komik bir manzarayı ortaya çıkarmıştır. Biden'cilerle Trump'çılar sürekli tartışmışlar, hezeyandan hezeyana yelken açmışlardır. Hakikaten de ülkemiz ve milletimiz adına hazin ve ibret verici talihsiz tartışma programları uzun bir süre ekranları karartmıştır. Biz izlerken utandık, ama onlar konuÅŸurken utanmadılar. ABD'deki baÅŸkanlık deÄŸiÅŸimini, bu ülkenin vatandaÅŸlarından daha fazla önemseyen, daha fazla sevinen, gereÄŸinden çok anlam ve sonuç çıkartan sözde aydın ve akmaz kokmaz yorumcuların bu denli kalabalık olması kaygı verici oranda düÅŸündürücüdür' ÅŸeklinde konuÅŸtu.İçine düÅŸülen aydın bunalımının derin aÅŸağılık kompleksinin tipik örnekleri olan bu ÅŸahısların mevcudiyetinin kolonileÅŸmiÅŸ zihniyetlerin esasen delili, hatta görsel belgesi olduÄŸunu söyleyen Bahçeli, ÅŸu ifadeleri kullandı: 'Aynısını Obama seçildiÄŸinde de gösteren bu köksüzlerin cehaletleri ÅŸöyle dursun, mensubiyetleri bile ağır hasarlıdır. Fikrini beÄŸenmediÄŸine hakaretleri ardı ardına sıralayan, ABD'nin 50 eyaletini bildiÄŸi kadar, mesela KırÅŸehir'in, Yozgat'ın, Şırnak'ın, Rize'nin, MuÄŸla'nın, Balıkesir'in vatan coÄŸrafyamızdaki yerini bilmeyen kurumuÅŸ vicdanlardan herkes sitem ve ÅŸikayet etmiÅŸtir. Bunları bıraksak, televizyon programlarında iliÅŸip oturdukları masaların birden bire üstüne çıkıp tarafı oldukları baÅŸkan adayları hesabına nutuk atmaları dahi mümkün ve muhtemeldir. Karşımızdaki yabancılaÅŸma, karşımızdaki yozlaÅŸma, emin olunuz tehdit edici boyutlardadır. ABD BaÅŸkanlık Seçimi'ne umut baÄŸlayanların, insanlığın binbir meÅŸakkatle bugün geldiÄŸi vicdani aÅŸamaya, aziz ceddimizin yüzyıllar öncesinden nasıl ulaÅŸmış oluÄŸunu görmelerini tavsiye ve temenni ediyorum. Bu zihniyet sahipleri, milyonlarca kilometrekarelik üç kıtaya yayılan büyük coÄŸrafya üzerinde yüzlerce yıl süren hükümranlığın ırkçılıkla ve ayrımcılıkla, zorbalıkla ve cebren gerçekleÅŸmiÅŸ olduÄŸunu zannediyorlarsa büyük Türk milletini asla tanımıyorlar, onun asalet ve hürmete dayalı yönetim anlayışını bilmiyorlar demektir. Biden'in baÅŸkanlığa yükseliÅŸini alkışlayanları, Cumhuriyet Türkiye'sinde bakanlıktan cumhurbaÅŸkanlığına, milletvekilliÄŸinden generalliÄŸe kadar her göreve Anadolu'nun her yöresinden, her meslek grubundan, her sosyal zümreden hiçbir ayrıma ve imtiyaza tabi tutulmadan gelen Cumhuriyet çocuklarını ikazla hatırlatmak istiyorum. Bugün Türkiye Cumhuriyeti içindeki bütün vatandaÅŸlarımız, kan ve soy bağının üstünde bir yüksek buluÅŸma ile bu ülkenin eÅŸit ve ÅŸerefli mensuplarıdır. Büyük Türk milletine birlikte vücut vermiÅŸler ve Cumhuriyetimizin bütün imkanlarına hukuki bir eÅŸitlikle layık olmuÅŸlar, hak kazanmışlardır. Nitekim, ülkemizdeki her mevki ve makam herkese ardına kadar açıktır. Hatıraları ile iftihar ettiÄŸimiz İmparatorluk tarihimiz asla ırkçı, dışlayıcı ve ayrımcı deÄŸildir. Milli devlet olarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti aynı vicdan ve insanlık mirasının devamı olarak bu düÅŸüncenin soylu bir temsilcisidir. Ancak bunları görebilmenin ve düÅŸünebilmenin yolu sorunlarımıza, BaÅŸkent Ankara'dan bakmaktan ve büyük Türk tarihinin ÅŸerefli sayfalarını titizlikle incelemekten geçmektedir. Yoksa, Washington'dan, köle ticaretinin acı tarihinden, Amerikan iç savaşından, tren soygunculuÄŸundan, kovboy mantığından alınacak ilhamlardan ve zorlama sonuçlardan asla deÄŸildir. Bizim tuhafımıza giden bir baÅŸka husus ise CHP Genel BaÅŸkanı'nın Biden'i kutlamasındaki çabukluÄŸu, hızı, telaşı ve acelesidir. HDP'ye bakınız, o da hemen kutlamıştır. Bir türlü köÅŸesine çekilmeyen, farklı zamanlarda sivri açıklamalarla kendisini hatırlatan bir siyaset eskisi de, Türk dış politikasının ABD'yle uyumlu olmasına vurgu yaparak Biden'i ÅŸans olarak gördüÄŸünü söylemiÅŸtir. Ruhu kiralanmış olanlar ortadadır. İradesini devretmiÅŸ çarpık yüzler adeta podyuma çıkıp ABD'ye beni unutmayın mesajı iletmiÅŸlerdir.''TÜRKİYE, TOZLU RAFLARINDAN İNDİRİLMİŞ SEVR PLANININ YENİ SAHİPLERİNE ASLA TESLİM OLMAYACAK, ZALİMLERLE VE HAİNLERLE İMANLA, İRADEYLE MÜCADELE EDECEKTİR'Bugün Türkiye'de devlet krizi deÄŸil, muhalefet krizi, siyasi ahlak krizi, son tahlilde CHP krizinin var olduÄŸunu, her geçen gün de kökleÅŸmekte olduÄŸunu söyleyen Bahçeli, 'Milli Mücadele tertemiz millet iradesine dayanılarak kazanılmıştı, emperyalizmin gönüllü tutsağı olan zilleti de bertaraf edecek yine millet iradesi olacaktır. Bilinmelidir ki; Türkiye, tozlu raflarından indirilmiÅŸ Sevr planının yeni sahiplerine asla teslim olmayacak, zalimlerle ve hainlerle imanla, iradeyle mücadele edecektir' ifadelerini kullandı.'KATİL PAŞİNYAN ACIYLA KIVRANARAK YENİLGİYİ KABULLENMİŞ, ELLERİ TİTREYE TİTREYE UZLAÅžILAN ANLAÅžMA METNİNE İMZA ATMAK ZORUNDA KALMIÅžTIR'KarabaÄŸ'da 30 yıla yakındır devam edegelen düÅŸman tasallutuna tarihi bir darbe indirildiÄŸini, can Azerbaycan'ın kahramanlıkla topraklarını aldığını anlatan Bahçeli, 'Çok ÅŸükür hak sahibini bulmuÅŸtur. Çok ÅŸükür Türklük büyük bir zafer elde etmiÅŸtir. Ermeni çeteleri tutundukları vatan topraklarından sökülüp atılmıştır. Katil PaÅŸinyan acıyla kıvranarak yenilgiyi kabullenmiÅŸ, elleri titreye titreye uzlaşılan anlaÅŸma metnine imza atmak zorunda kalmıştır. Zafer inancın baÅŸarısı, azmin mükafatıdır. İman ediyoruz ki, Allah zalimi imhal eder, ama asla ihmal etmez, etmemiÅŸtir, etmeyecektir. Ermenistan döktüÄŸü kanların bedelini ödemiÅŸtir. Tarihi rövanÅŸ alınmıştır' dedi.'PAŞİNYAN'IN ANLAÅžMAYA YANAÅžMASI KENDİ İSTEĞİYLE DEĞİL, AZERBAYCAN'IN DEMİR YUMRUÄžUYLA GERÇEKLEÅžMİŞTİR'Åžehitlerin, maÄŸdurların, mazlumların, evlerinden barklarından koparılan masum Türk soydaÅŸlarının hesabının terörist devlet Ermenistan'dan sorulduÄŸunu belirten Bahçeli, ÅŸöyle konuÅŸtu: '30 yıllık zulüm dönemi kapanmış, iÅŸgal süreci sona ermiÅŸtir. Ne mutlu bizlere, ne mutlu Azerbaycan TürklüÄŸüne, ne mutlu büyük Türk milletine. Azerbaycan, Rusya ve Ermenistan arasında yapılan antlaÅŸmaya göre, 10 Kasım 2020'den geçerli olmak üzere ateÅŸkes tesis edilerek muzaffer Türk askerinin haklı mücadelesi tescillenmiÅŸtir. Dokuz maddelik anlaÅŸma metni Azerbaycan'ın zaferine tarafların onayıyla hukuki bir hüviyet kazandırmıştır. CumhurbaÅŸkanı Sayın Aliyev'in de ifade ettiÄŸi gibi, PaÅŸinyan'ın anlaÅŸmaya yanaÅŸması kendi isteÄŸiyle deÄŸil, Azerbaycan'ın demir yumruÄŸuyla gerçekleÅŸmiÅŸtir. Ermenistan, iÅŸgal ettiÄŸi AÄŸdam ve Gazah bölgelerini 20 Kasım 2020 tarihine kadar Azerbaycan'a iade edecektir. DaÄŸlık KarabaÄŸ ve Laçin koridorundaki temas hattı boyunca Rus ve Türk barış gücü konuÅŸlanacaktır. Haydut devlet Ermenistan, 15 Kasım 2020 tarihine kadar Kelbecer bölgesini, 1 Aralık 2020 tarihine kadar da Laçin bölgesini Azerbaycan'a geri verecektir. DaÄŸlık KarabaÄŸ'ın kalbi, kadim Türk ÅŸehri ÅžuÅŸa 8 Kasım 2020 Pazar günü iÅŸgalden arındırılmıştır. ÅžuÅŸa ÅŸehrinden 5 kilometreden fazla yakın olmamak üzere Hankendi ve Ermenistan'ı Laçin koridoru boyunca birbirine baÄŸlayan yeni bir ulaşım yolu inÅŸa edilecektir. Azerbaycan her iki yönde Laçin koridoru ile vatandaÅŸlarının, araçlarının ve yüklerin geçiÅŸ güvenliÄŸini saÄŸlayacaktır. Yurtlarını terke zorlanan soydaÅŸlarımız BM Mülteciler Yüksek KomiserliÄŸi gözetiminde DaÄŸlık KarabaÄŸ'a ve çevre bölgelerine döneceklerdir. Azerbaycan Cumhuriyeti'nin batı bölgeleri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında ulaşım baÄŸlantıları temin edilecek, yeni bir ulaşım koridoru inÅŸa edilecektir. CumhurbaÅŸkanımız Sayın Recep Tayyip ErdoÄŸan'ı, Azerbaycan CumhurbaÅŸkanı Sayın İlham Aliyev'i, ÅŸanlı Türk askerini, mücadeleye dua ve destek veren her kardeÅŸimi gönülden kutluyor, hayırlı olsun diyorum. Åžehitlerimize Allah'tan rahmet, tedavi gören gazilerimize ÅŸifalar diliyorum. Åžimdi gerisini ÅŸer güçlerin piyonu PaÅŸinyan ve hunhar ÅŸebekesi düÅŸünsün. Artık kendisine sığınacak, kaçacak delik aramaya koyulsun. Fakat su uyusa da Ermenistan uyumayacaktır. Bu itibarla tetikte olmak, rehavete kapılmamak ÅŸarttır. KarabaÄŸ Türk'tür, KarabaÄŸ özgürdür, KarabaÄŸ Azerbaycan'dır, KarabaÄŸ Türk'ün çelikten bileÄŸidir. İki devlet, tek milletiz, iki ayrı bedende aynı canız. Bir kere yükselen bayrak düÅŸmemiÅŸ, düÅŸmeyecektir.'(Mevlüt Hasgül/İHA)
Bir önceki yazımız olan Alev alan minibüsü bahçe hortumuyla böyle söndürmeye çalıştı başlıklı makalemizde 3. Sayfa, Esnaf ve Minibüs hakkında bilgiler verilmektedir.